DİĞER
"Belki okumanın en sarsıcı etkisi, kişinin ilk hareket noktasını –doğmuş olmaklığı– durmadan genişletip kendini evrenin her yerine parça parça dağıtıp kurmacayla tekrar toplama imkânına ve kudretine sahip olmasıdır."
"Doğu, Batıyla karşılaştığında neden kendisini kaptıran Batı değil de Doğu oldu sorusunun cevaplanmayı hak eden bir sorudur. Orhan Pamuk bu sorunun yanıtını ararken, Tanpınar geçmişle bugünün terkibinden inşa ettiği 'biz'i yeniden ayağa kaldırmak için çalışmaktadır."
"Romanda Minger Adası’na adım attığımız andan itibaren, vebanın ölümle yaşamı ayrılmaz kılan belirsizleştirici ortamında herkesin sanki bir ayağı boşa basıyor. Ne yapsalar, ne düşünseler bir tarafı açıkta kalıyor, yapmasalar olmuyor. Bu dengesizleştirici (barok) unsur bence romanın yapıtaşı."
Boğaziçi'nin Büyük Çöküntüyle doğuşu / Boğaz'ın suları çekildiği zaman / Gezegen24 / Kıraathane İstanbul Kitap Şenliği / "muhalefete şenliği egemen kılmak"
"Pamuk bireyin belirlediği tarihe ve tarihin belirlediği bireye yeniden dönerek modernleşmeye modern sonrasının çok odaklı açısından bakmakla kalmıyor; tarihi, kurduğu şahsiyetlerin sübjektif değerleri içinde bir kimlik olgusuna dönüştürmeyi başarıyor. VG, Minger adasının ‘tarihi’ni anlatırken tarihin bir benlik olgusu olduğunu yeniden düşünmemizi sağlıyor."
"Pamuk Veba Geceleri’nde roman kişilerini özellikle belirgin kılmamaya özen gösteriyor. Çünkü eserinde hiçbir 'karakter'in genel uluslaşma alegorisinin önüne geçmesini istemiyor. Ama bu yapıldığında da bir ikilem doğuyor. Roman kişileri onlara verilen tarihî, büyük rolleri üzerlerinde taşıyamıyorlar."
"Türkiye’ye Minger Adası’ndan bakmak, bu yer değiştirmenin yaratacağı yabancılaştırıcı etki bize belki yeni bir perspektif kazandıracak, arada benzerlikler keşfetmek, kurguyla gerçeği zaman zaman birbirine karıştırmak zevk de verecektir. Orhan Pamuk da zaten kurguyla gerçeği böyle tatlı tatlı birbirine karıştırmamız için ne gerekirse yapmıştır."
"Bu yazıda romanın 'veba'ya dair içeriğiyle ortaya koymaya çalıştıklarını, 'mikrop'ları da içine alan bilimsellik meselesi çerçevesinde değerlendirmeyi deneyeceğim. Bu süreçte Veba Geceleri romanının 'bilim' ve 'kadercilik'i bir ikili karşıtlık olarak nasıl kurduğunu anlamlandırmaya çalışacağım."
"Orhan Pamuk başrollerden birini yine İstanbul’a vermiştir; her karakteriyle İstanbul’la bir ilişki kurar. Adada olanların yankısının İstanbul’dan duyulup duyulmadığı esas meseledir. İstanbul devlettir, Pakize Sultan’ın babasının ve padişahın orada olmasıyla, 'baba'nın metaforudur. Özlenen ama kavuşulamayan, kucağından indirilip indirilmediği hep bir iç sızısı olandır."
"Veba Geceleri’nde Pamuk tarihî olayları romandaki iç dengeyi bozacak kadar uzun uzadıya anlatıyor. Anlatıcının tarihçi ve “amatör” bir romancı olması ise ne yazık ki durumu kurtaramıyor."
"Resim yazı yokken vardı; her baktığımızda bizi çok etkileyen ressamı belirsiz mağara resimleri buna şahittir. Resim yokken de ses vardı ve sonra bu ikisi buluşup kendileri için küçük ama insanlık için büyük bir âleme geçiş kapısı oldular."
Yine Düşünce Özgürlüğü Yine Türkiye: 1995'te yayımlanan kitaba bakıldığında o zamanlar çok daha umutlu bir havanın estiği görülebiliyor. Çeyrek yüzyıl sonra bu derlemedeki eleştiriler keşke güncelliklerini kaybetmiş olsalardı...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık